Kulübü Başkanı Ali Koç, olağan seçimli genel kurulda yeniden aday olacağını duyurmuştu.
Sadettin Saran ise Fenerbahçe başkanlık adaylığından lehine çekildiğini açıklamıştı.
Ali Koç, yaptığı açıklamada başkan adaylığı için adım atan Sadettin Saran’a teşekkürlerini iletmişti.
Aday olmasına ilk tepki
Yaşanan tüm bu gelişmeler sonrasında ise sarı-lacivertli taraftarlardan ilk tepki geldi.
Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği, yapılacak seçimde yeniden aday olma kararı Koç’u eleştiren bir açıklama yayınladı.
İşte o açıklama
“Biz bu vizyonu anlayamadık”
Biz bu vizyonu anlayamadık. Sayın Ali Koç 5 Haziran 2018’de yapılan genel kurul öncesinde ve seçim konuşması sırasında camiaya birtakım sözler vermişti. En önemli vaadi ise, Fenerbahçe’yi layık olduğu yere, yani zirveye taşımaktı. Hatta taraftara; “Bayraklarınızı, formalarınızı çıkarın. Artık sokaklarda başınız dik dolaşacaksınız. Size gurur duyacağınız bir Fenerbahçe vaat ediyorum” demişti. Doğrusu verilen sözler göz kamaştırıyordu… Peki sonra neler oldu, bir bakalım.
Ezeli rakiplerimize karşı kendi sahamızda uzun yıllardır devam eden namağlup serilerimiz birer birer sona erdi.
Göreve geldiklerinde “Ezeli rakibimizle şampiyonluk sayılarımız arasındaki fark ikiye çıktı. Bu asla kabul edilemez” diyen Sayın Koç, geride kalan 6 yılda bu farkın 5’e çıktığını görmek üzere. Avrupa’da 100 futbolcudan oluşan bir futbolcu havuzları olduğunu, transferlerin bu havuzdan yapılacağını söyledi, ama ortada havuz falan göremedik.
“İletişim konusunda sınıfta kaldı”
Başkanlıkta 6. yılı bitirmek üzere olan Sayın Ali Koç; bu süre içinde 11 teknik adam değiştirdi, her yıl ortalama 10’a yakın yeni oyuncu transfer etti. Bazı oyuncular antrenmana bile çıkmadan gönderildi. Oysa seçim kampanyasında “Asla sık teknik direktör değişikliği olmayacak, kariyerinin sonuna gelmiş ve yüksek maliyetli son dakika transferleri asla yapılmayacak” demişti.
Çağdaş ve şeffaf bir yönetim sözü veren Sayın Koç, Camiaya Sesleniş Programlarında sadece kulübün borçlarını anlattı. Başarısızlıklarının tüm suçunu, geçmiş yönetimlerin üzerine bıraktı. Kendisi hep mağdurdu çünkü. Sürekli “Kulübümüz batak durumda, nefes alamıyoruz” vb söylemleri, borsada işlem gören hisselerimizin dibe vurmasına neden oldu. Bu gibi açıklamalarla aslında kulübümüzü ne kadar küçük düşürdüğünün ve zayıflatıp, kurtlar sofrasına attığının farkında bile değildi belki.
Ne yazık ki iletişim konusunda da sınıfta kaldı. Eleştiriye asla tahammül etmedi. Özellikle sosyal medyada eleştiri yapanları “samimiyetsiz taraftar”, “Norveçliler” gibi ifadelerle yaftaladı. Fenerbahçe Taraftarı tarihinde hiç bu kadar ayrıştırılmamıştı. Yıllardır kulübe hizmet etmiş insanları, kendi deyimiyle kulüpten kovdu.
“Futbolcuları ve hocaları taraftarın önüne attı”
Futbolcuları ve hocaları taraftarın önüne atmaktan çekinmedi. Ona göre başarısızlığın nedeni ya futbolcular ya da hocalardı. Hocayı ve futbolcuları kim transfer ediyordu acaba!!!
Stadımızın adı “Atatürk” olarak değişecekti, bu konuda henüz adım atılmadı. 1959 öncesi şampiyonluklarla ilgili en küçük bir gelişme yok. Kenan Evren Lisesi arazisine bir kompleks yapılacaktı, bir çivi bile çakılmadı.
Laik Cumhuriyete bağlı, Atatürkçü ve Fenerbahçeli bir nesil yetişmesi için kurulan ve büyük özverilerle yaşatılan Fenerbahçe Koleji bir eğitim grubuna, bu kurumun devamı niteliğinde olan Fenerbahçe Üniversitesinin isim hakkı ise bir sağlık grubuna devredildi.
“Genel kurul sonucunda futbol şubemiz ağır yara aldı”
Son olarak öfke ile verilen bir kararla, futbol takımını ligden çekme yetkisini almak üzere kongre üyelerimiz “ısrarla” stada çağrıldı. Günün sonu ise tam bir hayal kırıklığıydı. On binlerce delegenin kendisini kullanılmış hissettiği, adeta bir doğum günü kutlaması ve gövde gösterisine dönüşen “olağanüstü genel kurul skandalı” yaşandı. Bu toplantının kulübümüz dışında hiç kimseye bir zararı olmadı. Dağ fare doğurdu, hiçbir radikal karar alınamadı. Hatta delegelerin büyük çoğunluğunun “Süper Kupa karşılaşmasına hiç çıkılmaması” yönünde oy kullanmasına karşın, her nasılsa Divan Başkanlığından “karşılaşmaya U19 takımı ile çıkılması” yönünde karar çıktı. Plansız, programsız, sonuçları düşünülmeden alınan genel kurul kararı sonucunda futbol şubemiz ağır yara aldı.
Öncelikle Olimpiakos çeyrek final maçına çıkıp çıkmayacakları belli olmayan ve zaten Trabzon maçında mental olarak çok yıpranan futbolcularımız, 15 gün genel kurul yapılmasını bekledi. Konsantrasyon kalmadı. Bunun sonucunda önce Süper Kupayı kaybettik, sonra Konfederasyon Kupasından elendik. Türkiye Kupasından zaten elenmiştik. 6 yılın sonunda elimizde sadece bir Türkiye Kupası var. Bir de mucizelere kalan lig şampiyonluğu. Buradaki başarısızlık, sportif değil yönetimdeki başarısızlıktır. Sürecin sonunda kalan; üzgün, gergin ve yılgın bir taraftar, moralsiz, küskün ve kırılgan futbolcular. Tüm bunların üzerine hayret verici bir haber düşüyor gündeme.
“6 yıldır yapamadığı neyi yapacak ki şampiyon olacağız?”
Birkaç ay önce “Ben başkan olduğum sürece, Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayacaklar” diyen Sayın Koç, yeniden aday olmuş.
Bu kararın arkasında ne gibi gerekçeler var, bunları bilmemiz mümkün değil. Bu kararının gerekçelerini camiaya sunmak zorunda. Yoksa “şampiyon olmamızın önündeki engeller” kalkıyor mu? Tüm Fenerbahçelilerin şunu bilmek hakkı: 6 yıldır yapamadığı neyi yapacak ki bunun sonucunda şampiyon olacağız?
Son söz: Sayın Ali Koç; biz sizin hayalinizdeki Fenerbahçe’yi 6 yıl önce de anlamamıştık, geldiğimiz noktada hala anlamış değiliz.
GÜNDEM
14 Aralık 2024SPOR
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024SPOR
14 Aralık 2024SPOR
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024